Anasayfa
DABATEM, anksiyete hastalıkları, kitlesel travmalar ve davranış tedavisi üzerine yaptığı araştırmalarla uluslararası alanda tanınırlığı ve saygınlığı olan bir araştırma ve eğitim merkezidir. Profesör Metin Başoğlu tarafından kurulmuştur ve halen kendisi tarafından yönetilmektedir.
Doğal felaketler, savaş ve politik şiddet gibi kitlesel travmalar dünya genelinde milyonlarca insanda ciddi ruhsal sorunlara yol açan olaylardır. Bu sorunların toplumsal düzeyde üstesinden gelebilmek için (1) sağlam kuramsal temelleri olan, (2) etkili olduğu kanıtlanmış, (3) kısa süreli, (4) tedaviyi iletecek kişilere öğretilmesi kolay, (5) kültürlerarası geçerliliği olan ve (6) insanların, bir terapist yardımı olmadan, kendi başlarına uygulayabilecekleri tedavileri içeren bir ruh sağlığı modeli gerekmektedir. Mevcut tedaviler bu koşulların en fazla ikisini veya üçünü karşılamaktadır. Özellikle son koşulu karşılamamaları nedeniyle kitlesel felaketler sonrası yararları oldukça sınırlıdır. Ayrıca, araştırmalar bu tedavilerin etkilerinin sınırlı olduğunu ve insanların yalnızca yaklaşık %50’sinde iyilik hali sağladığını göstermektedir. Üstelik, sağlanan bu iyileşmenin hangi mekanizmalarla ortaya çıktığına ilişkin ileri sürülen kuramlar da araştırmalarla kanıtlanmamıştır.
DABATEM, yukarıda belirtilen koşulların tümünü karşılayan bir psikoterapi yaklaşımı (Kontrol Odaklı Davranış Tedavisi) geliştirmiş ve bu tedavinin kendine yardım ilkeleriyle geniş kitlelere iletilebilmesini mümkün kılan bir ruh sağlığı modeli üzerinde çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar tedavinin kitlelere çok düşük maliyetlerle iletilebileceğini göstermiştir. Bu model 2011 yılında Cambridge University Press tarafından basılan A Mental Healthcare Model for Mass Trauma Survivors isimli kitapta yayınlanmıştır. Daha yakın zamanlardaki çalışmalar Kontrol Odaklı Davranış Tedavisi’nin savaş ve işkence travmalarında da etkili olduğunu göstermiştir. Elimizdeki bazı meta-analitik veriler tedavinin diğer kanıta dayalı travma tedavilerinden daha etkili olabileceğini düşündürmektedir.
Yakın zamanlarda Türkiye’deki iki büyük depreme maruz kalan 13 milyon insanda ortaya çıkabilecek travmatik stres sorunlarının olası yaygınlığı bu tür bir ruh sağlığı modelinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Deprem travmasına maruz kalan insanlarla yaptığımız araştırmalar her 3 kişiden en az 1’inin tedaviye ihtiyaç duyacağını düşündürmektedir. Bu nedenle, klasik tedavi yaklaşımlarının bu çapta bir felaketin travmatik etkilerini gidermekte yetersiz kalacağı açıktır. [Bu yaklaşımların daha ayrıntılı değerlendirmesi için bakınız Prof. Başoğlu’nun 2011 tarihli blog yazısı: Van depremi sonrasında “psikolojik destek” çalışmalarına eleştirel bir bakış].
Kitlesel felaketlerin yol açtığı toplumsal sonuçlar ruh sağlığı uzmanları kadar, halk sağlığı uzmanları, sosyal ve siyaset bilimcileri, insan hakları konusunda çalışanları, uluslararası hukukçuları, siyasetçileri, ve çeşitli devlet kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini de ilgilendirmektedir. DABATEM’in yenilikçi ve öncü nitelikteki bilimsel araştırmaları, toplumu ve bu alanlardaki uzmanları bilgilendirici niteliktedir. Bu konuda Prof. Başoğlu’nun yazdığı makaleler Mass Trauma, Mental Health & Human Rights başlıklı blogda görülebilir. Bu özellikleri nedeniyle, DABATEM’in araştırmaları, akademik çevreler dışında, dünya basınında da yankı bulmaktadır.